Fikri ve Sinai Haklar Mahkeme Kararları

Çoğaltma Ve Yayma Mali Haklarının İhlali Nedeniyle Tazminat İstemi

23 Haziran 2019

Özet: Yerel mahkemece, davacının bilirkişi raporuna itirazları değerlendirilmeden ve FSEK’in 68. maddesinde düzenlenen “varsayımsal bedelin” mütecavizi caydırmaya yönelik medeni ceza niteliğinde olduğu gözetilmeden yıllık kiralama bedeli üzerinden hesaplanan varsayımsal sözleşme bedeline göre davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.

İlaç Üretimine Dayalı Patent Tecavüzünün Tespiti Ve Haksız Rekabetin Önlenmesi İstemi

29 Mayıs 2019
Özet: İlaçların ruhsatlandırılması ve bunun için gerekli test ve deneyler de dahil olmak üzere, ruhsat konusu buluşu içeren deneme amaçlı fiiller patentten doğan hakların sağladığı koruma kapsamı dışında kalır. Somut uyuşmazlıkta, davacılar tarafından, davalının ilaç ruhsat başvurusu dışında KHK’nın 136. maddeleri kapsamında tecavüz tehlikesi oluşturan başkaca bir eylemi bulunduğu ileri sürülüp kanıtlanamadığına ve davalının ilaç ruhsatı için başvuruda bulunmuş olması tek başına davacıların patent hakkına tecavüz yaratmayacağına göre, mahkemece işin esasının incelenmesi suretiyle sonuca gidilmesi isabetli olmamakla birlikte mahkemenin red kararı sonucu itibariyle doğru olduğundan hükmün onanması gerekmiştir.

Müzik Eserinin Canlı Olarak İcrasının Hukuki İhtilaf Niteliğinde Olduğu Suç Kastı Bulunmadığı

16 Mayıs 2019

Özet: Canlı müzik icracısının repertuarı üzerinde hiçbir tasarruf yetkisi bulunmaksızın, bir müzik eserini doğrudan temsil (canlı müzik icrası) aracılığıyla işletmesinde müşterilerine dinletmekten/izletmekten ibaret eylemin hukuki ihtilaf niteliğinde olduğu nazara alındığında sanığın tazmini anlamda sorumluluğundan bahsedilebilir ise de, cezai yönden suç kastı bulunmadığı, gözetilmeden beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

Basılmış Eserler Yoluyla İşlenen Fiillerden Doğan Zararlar

29 Nisan 2019

Özet: Mahkemece, davanın esastan reddine karar verilmiş olup, davalı yayın kuruluşunun yazı işleri müdürleri olan davalılardan … ve … ile sorumlu yazı işleri müdürü ve internet yayın sorumlusu olan davalılardan …’ın, Basın Kanunu’nun 13. maddesine göre sorumluluğu bulunmadığından bahisle davanın husumetten reddi gerektiğinden ve davacıya isnat edilen hususlara ilişkin dosya kapsamında herhangi bir delil ya da emare bulunmadığı ve iddiaların maddi olgulara dayanmadığı anlaşılmakla, dava konusu haberde kullanılan söz ve ifadeler bir bütün halinde değerlendirildiğinde, ifade ve basın özgürlüğü kapsamında korunması gereken kişisel değer yargısı niteliğinde olmayıp, davacının kişilik haklarına saldırı mahiyetinde olduğundan manevi tazminata hükmedilmesi gerekli olup, bozma kararı verilmiştir.

Faydalı Model Belgesinin Hükümsüzlüğü – Görevli Mahkemenin Belirlenmesi

30 Eylül 2019

Özet: Uyuşmazlık konusunu teşkil eden her hukuki olay, meydana geldiği tarihteki yasal düzenlemelere tabidir ve olayın meydana geldiği zamanda mevcut olan mahkemeler tarafından çözümlenmelidir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığı yargılayacak ve çözecek olan mahkeme, uyuşmazlığın doğmasından önce kanunen belli olan Manisa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi olup, dava tarihinden sonra kurulan ve faaliyete geçirilen Manisa 3. Asliye Hukuk Mahkemesince davaya bakılması olanaklı değildir.

Tasarım Tescili Nedeniyle Tecavüzün Ref’İ Ve Tazminat İstemi

5 Ağustos 2019

Özet: Her ne kadar bilirkişi raporunda davalı tarafın üretim ve satışına konu ürünlerin davacıya ait tasarıma tecavüz oluşturduğu ifade olunmuş ise de, davalıya ait tasarım tescilli olduğundan hükümsüz kılınmadıkça davalının tasarım korumasından yararlanacak olması doğal olmakla birlikte, davacı tarafça, davalının davaya konu tasarımı tasarım başvuru tarihinden önce de kullandığı noter ihtarnamesi ile ileri sürüldüğü anlaşılmakla, mahkemece davacının maddi tazminat istemi yönünden, davalının ticari defter ve kayıtları ve ürün katalogları incelenerek, dava konusu tasarımı, başvuru tarihine kadar üretim ve pazarlama konusu yapıp yapmadığı tespit edilerek, bu süre ve miktar yönünden tasarım hakkına tecavüzün tespiti ve tazminat yönünden inceleme ve değerlendirme yapılması gerekirken eksik inceleme ve hatalı gerekçe ile davacı- karşı davalının davasının tamamen reddi doğru olmamış, bu sebeple kararın davacı-karşı davalı yararına bozulması gerekmiştir.

Kitabın Eser Sahibinden İzinsiz Promosyon Olarak Dağıtılması

9 Eylül 2019

Özet: FSEK 14/1. maddesinde belirtilen eser sahibinin kamuya sunma hakkı, eser alenileştikten sonra da devam eder ve izinsiz çoğaltma, yayma gibi her türlü mali haklara tecavüz oluşturan eylemlerin gerçekleştirilmesi halinde eser sahibine, ihlal edilen mali hakların yanında, manevi hak tazminatı talep etme yetkisi de verir.

Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olaya gelindiğinde, davacının hak sahibi olduğu işlenme eserin davalılarca izinsiz olarak promosyon olarak dağıtıldığından ve eser sahibinin FSEK’nin 14’üncü maddesi uyarınca eserini yayınlama zamanını tayin hakkının bulunmasına, eserin daha önceden kamuya arz edilmiş olmasının bu hakkın tüketildiği sonucunu doğurmamasına göre eserin her izinsiz kullanılışında manevi tazminat hakkının bulunduğunun kabul edilmesi gerekir.

Yds Sisteminin Yürürlüğünün Yayıncı Bakımından Yayım..

18 Mart 2019

Özet: Davalı tarafça, uyuşmazlık konusu eserin önceki baskısının … sistemine uygun olmasına karşılık, eserdeki değişikliğin, sınav sisteminin YDS formatına dönüşmesinden kaynaklandığı savunulmuştur. 5846 Sayılı … ve … Eserleri Kanunu 16/2 hükmü gereğince, yayıncı yayın tekniği icabı zaruri görülen değişikliği, eser sahibinin izni olmaksızın yapabilecektir. Bu durumda, öncelikle YDS sisteminin yürürlüğünün, davalı yayıncı bakımından, yayım teknik icabına dayalı olarak zorunlu değişiklik niteliğinde olup olmadığı hususunda, içlerinde bir yayıncı bilirkişinin bulunduğu yeni bir heyetten görüş alınmak suretiyle tartışılması ve buna dayalı olarak davacı tarafın manevi hak ihlali olup olmadığı ve davalı eyleminin sözleşmeye aykırılık oluşturup oluşturmadığı değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre hüküm tesisi gerekir.

Marka Tescil Başvurusunun Reddinin İptali İstemi

5 Ağustos 2019

Özet: Davaya konu marka başvurusunda yer alan “AKADEMİ” ibaresinin başvurudan çıkartılan hizmetler yönünden tanımlayıcı nitelikte bir ibare olduğu, şekil unsurunun ise belirgin bir özelliğinin bulunmadığı, davacının marka başvurusunda asıl ve ayırt edici bir unsur olduğunun kabul edilemeyeceği, bu nedenle “D.REAM” ibaresi ile redde mesnet “DREAM” ibaresi arasında ilk bakışta ayırt edilemeyecek kadar benzerlik bulunduğundan ilk derece mahkemesinin davanın reddine yönelik kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.

Tv Oyuncu Sözleşmesinden Kaynaklanan Cezai Şart Alacağı

3 Ekim 2019
Özet: Davacı vekili tarafından temyiz dilekçesine ekli olarak sunulan 04.11.2011 tarihli protokolün davalı ile davacı vekili tarafından imzalandığı, anılan protokolde; işbu dava sonucunda verilen karardan kaynaklanan borcun tüm ferîleri ile işbu davaya konu sözleşme nedeniyle davalının davacıya toplam 123.000,00TL ödeme yapacağının kararlaştırıldığı, ayrıca ödemenin yapılması durumunda davacının davalıdan işbu dava ve davaya konu sözleşme gereğince hiçbir talepte bulunmayacağının belirtildiği, yine ödeme yapıldığında davalının tüm sonuçları ile ibra edileceği hususunun kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Söz konusu protokol gereğince davalı tarafından ciro edilerek davacıya verilen toplam 123.000,00TL bedelli çeklerin davacı tarafından tahsil edildiği de taraf beyanları ile sabittir. Hâl böyle olunca yerel mahkemece, temyiz aşamasında davacı tarafça dosyaya sunulan 04.11.2011 tarihli protokolün, tarafların karardan sonra eldeki davaya konu uyuşmazlıkla ilgili olarak aralarında anlaşmaya vardıkları ve bu nedenle söz konusu protokolün davaya son veren taraf işlemi niteliğinde olduğu kabul edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir.

Faydalı Model Belgesinin Hükümsüzlüğü

30 Eylül 2019

Özet: Uyuşmazlık konusunu teşkil eden her hukuki olay, meydana geldiği tarihteki yasal düzenlemelere tabidir ve olayın meydana geldiği zamanda mevcut olan mahkemeler tarafından çözümlenmelidir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığı yargılayacak ve çözecek olan mahkeme, uyuşmazlığın doğmasından önce kanunen belli olan Manisa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi olup, dava tarihinden sonra kurulan ve faaliyete geçirilen Manisa 3. Asliye Hukuk Mahkemesince davaya bakılması olanaklı değildir.

Seyyar Tezgahta Bandrolsüz Cd Satışı

2 Ekim 2019

Özet: Sanığın metrobüs durağı önünde seyyar tezgâh üzerinde bandrolsüz CD satışı yaptığı olayda; Ceza Genel Kurulu ve Özel Dairelerin istikrarlı uygulamalarında hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle oluşacağının vurgulanması karşısında, iddianamelerin düzenlendiği 07.01.2010, 12.01.2010 ve 29.04.2010 tarihlerine kadar hukuki kesinti oluşmadan bir suç işleme kararıyla, aynı mağdura karşı ve değişik zamanlarda sanığın 5846 sayılı Kanun’a muhalefet suçunu işlediği anlaşıldığından, sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.

Marka Tescil

Marka Başvurusunda Bulunabilecek Kişiler
  • • Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları.
  • • Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yerleşim yeri olan veya sınai ya da ticari faaliyette bulunan gerçek veya tüzel kişiler.
  • • Paris Sözleşmesi veya Dünya Ticaret Örgütü Kuruluş Anlaşması hükümleri dahilinde başvuru hakkına sahip kişiler.
  • • Karşılıklılık ilkesi uyarınca, Türkiye Cumhuriyeti uyruğundaki kişilere sınai mülkiyet hakkı koruması sağlayan devletlerin uyruğundaki kişiler, Türkiye’de marka başvurusunda bulunma hakkına sahiptir.
Marka Tanımları

Marka

Bir teşebbüsün mallarının veya hizmetlerinin diğer teşebbüslerin mallarından veya hizmetlerinden ayırt edilmesini sağlaması ve marka sahibine sağlanan korumanın konusunun açık ve kesin olarak anlaşılmasını sağlayabilecek şekilde sicilde gösterilebilir olması şartıyla kişi adları dâhil sözcükler, şekiller, renkler, harfler, sayılar, sesler ve malların veya ambalajlarının biçimi olmak üzere her türlü işarettir.

Markaların tescili zorunlu olmamakla birlikte tescil, marka üzerindeki hakları ispatlayan ve marka ihlalini engelleyen en önemli araçtır. Tescilli marka, sahibine daha geniş bir koruma sağladığından faaliyette bulunulan bütün ülkelerde marka tescili önemle tavsiye edilmektedir. Bir markanın tescil ettirilmesi, özellikle aynı ya da karıştırılabilecek derecede benzer bir marka ile ihtilaf oluşması halinde daha güçlü bir koruma sağlamaktadır.

Ortak Marka

Ticaret veya hizmet işletmelerinden oluşan, bir grubun mal veya hizmetlerini diğer işletmelerin mal veya hizmetlerinden ayırt etme ye yarayan işarettir.

Garanti Markası

Marka sahibinin kontrolü altında birçok işletme tarafından o işletmelerin ortak özelliklerini, üretim usullerini, coğrafi menşelerini ve kalitesini garanti etme ye yarayan işarettir. Garanti markasının, marka sahibinin veya marka sahibine iktisaden bağlı olan işletmenin mal veya hizmetlerinde kullanılması yasaktır.

Resmi Marka Bülteni

Yayım ortamının türüne bakılmaksızın Kanunda belirtilen hususların yayımlandığı bültendir.

Markalar Sicili

Kayıt ortamının türündeki ayrıcalığa bakılmaksızın, markalara ilişkin tüm tescil bilgilerinin ve tescil olunan marka ile ilgili olarak sonradan meydana gelen bütün değişikliklerin kayıt edildiği sicildir.

Marka Başvurusunda Yer Alması Gereken Bilgiler

Kurum nezdinde yapılan her başvuru ile sadece bir markanın tescili talep edilebilmektedir.

Marka başvurusunun gerçekleştirilmesi için, aşağıda sayılan bilgilerin eksiksiz bir şekilde tamamlanması gerekmektedir:

  • • Başvuru sahibi veya sahiplerinin kimlik ve iletişim bilgileri.
  • • Başvuru vekil aracılığıyla yapılıyorsa vekilin kimlik ve iletişim bilgileri.
  • • Varsa rüçhan hakkı talebine ilişkin bilgiler.
  • • Kanunun 4 üncü ve Yönetmeliğin 7 nci maddesinde belirtilen şartları taşıyan marka örneği.
  • • Marka örneğinde Latin alfabesi dışında harf veya harfler kullanılmış ise bunların Latin alfabesindeki karşılığı.
  • • Marka başvurusuna konu malların veya hizmetlerin Nis Anlaşmasına göre sınıf numaraları ve bu numaralara uygun olarak düzenlenmiş listesi.
  • • Yetkili kişi veya kişilerce atılmış imza.
  • • Başvuru ücretinin, başvuru kapsamında birden fazla mal veya hizmet sınıfı varsa bu ilave sınıfların ücretinin ve varsa rüçhan hakkı talebine ilişkin ücretin ödendiğini gösterir bilgi.
  • • Varsa muvafakatnameye ilişkin bilgiler.
  • • Varsa ortak temsilciye ilişkin bilgiler.
  • • Varsa ilave sayfa sayısı ve eklere ilişkin bilgiler.

Başvuru dilekçesine aşağıda belirtilen bilgi ve belgeler eklenmelidir:

  • • Rüçhan hakkından yararlanmak isteniyorsa, yetkili makamlardan alınan rüçhan hakkını gösterir belgenin aslı ve bu belgenin yeminli tercüman tarafından onaylanmış Türkçe tercümesi.
  • • Başvuru ortak marka ya da garanti markası için yapılmış ise teknik şartname.
  • • Muvafakatname varsa noter onaylı muvafakatnamenin aslı veya noter onaylı örneği.
Başvuru Tarihi

Başvuru tarihi, başvuru formunun ve başvuru için gerekli bilgi veya belgelerin Kurum tarafından alındığı tarih, saat ve dakikadır. Başka bir deyişle, çevrimiçi başvurularda başvuru tarihi, başvuru formunun usulüne uygun olarak doldurulduğu tarih iken; rezervasyonlu başvurularda usulüne uygun doldurulmuş başvuru formunun Kuruma teslim edildiği tarihtir.

Madrid Protokolü kapsamında Türkiye’nin belirlenmiş akit taraf olduğu bir uluslararası başvuru, başvuru tarihinin ilk saat ve dakikasında yapılmış sayılır. Aynı tarihli birden çok uluslararası başvurunun bulunması halinde, uluslararası tescil numarası küçük olan önce yapılmış sayılır.

Rüçhan Hakkı

Paris Sözleşmesine veya Dünya Ticaret Örgütü Kuruluş Anlaşmasına taraf ülkelerden birinde başvuru yapma hakkına sahip kişiler bu ülkelerin herhangi birinde yetkili mercilere usulüne uygun olarak yaptıkları başvuru tarihinden itibaren altı ay süreyle aynı marka için Türkiye'de başvuru yapma konusunda rüçhan hakkından yararlanabilmektedir.

Ayrıca, tescil başvurusundaki markanın kullanılacağı malları veya hizmetleri Türkiye'de açılan ulusal ve uluslararası sergilerde veya Paris Sözleşmesine veya Dünya Ticaret Örgütü Kuruluş Anlaşmasına taraf ülkelerde açılan resmi veya resmi olarak tanınan sergilerde teşhir eden gerçek veya tüzel kişiler de, sergideki teşhir tarihinden itibaren altı ay içinde Türkiye'de rüçhan hakkından yararlanabilmektedir.

Rüçhan Hakkından Türkiye’de Yararlanma

Rüçhan hakkından yararlanabilecek gerçek veya tüzel kişiler, başka ülkelerde marka başvurusu yaptıklarını veya mal veya hizmetlerini resmi sergilerde gösterime sunduklarını süresi içerisinde belgelemeleri koşuluyla Türkiye’de rüçhan hakkından yararlanırlar.

Rüçhan hakkından yararlanabilmek için aşağıdaki belgelerin sunulması gerekmektedir.

  • • Yetkili makamlardan alınan rüçhan yeminli tercüman tarafından onaylanmış

hakkını gösterir belgenin aslı ve bu belgenin Türkçe tercümesi.

  • • İlgili ücretin ödendiğini gösterir bilgi.

Ayrıca, sergilerdeki teşhire dayanan rüçhan hakkı taleplerinde, yetkili mercilerden alınan, teşhir edilen mal veya hizmetin kullanıldığı markayı açık ve eksiksiz bir şekilde gösteren, bu markanın fotoğraf veya fotoğraflarını içeren, serginin resmi açılış tarihini ve malların sergiye konulduğu veya hizmetin teşhir edildiği tarihi belirten sergi rüçhanı belgesi ve markanın tasdikli örneği sunulmalıdır.

Rüçhan Hakkından Türkiye’deki Marka Başvurusuna Dayanarak Yararlanma

Türkiye’de usulüne uygun olarak yapılmış marka başvurusuna dayanarak yurtdışında rüçhan hakkından faydalanmak isteyen başvuru sahiplerine talep edilmesi ve düzenleme ücretinin ödendiğini gösterir bilginin Kuruma sunulması koşuluyla Rüçhan Hakkı Belgesi verilmektedir.